Açıklama
(8 Ağustos 1915) Barbaros Zırhlısı’nın şehit olan kahraman bir subayından bahseden Donanma Mecmuası “Tarih, zannedildiği kadar iyi bir hâkim, âdil bir mahkeme değil. Onun kaydettiği fevkaladelikler mutlaka o zamanın öne çıkan vakalarıdır. Ne sakin, mütevazı büyüklükler, kahramanlıklar olur ki onlar değil tarihin pejmürde sayfalarına geçmek, bazen zaman-ı vukuunda bile zikredilmez.” diyor.
Asıl adı Yusuf olan Nâbî on yedinci asrın en meşhur şairlerindendi. Şöhreti Osmanlı mülkünde o derece yayılmıştı ki şairler için “Nâbi gibi” olmak bir ölçü kabul edilirdi.
“Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ’dır bu.
Nazargâh-ı İlâhî’dir, makâm-ı Mustafa’dır bu.”
Elinizdeki çalışmanın amacı, tarihimize ve dolayısıyla İslam’ın tarihine adı veya katkısı karışmış birkaç ismi hatırlamak ve hatırlatmak. Bize hayrı dokunanları takdir etmek, ama şerri erişenleri de unutturmamak! Yazarken takınılan üslup zaman zaman akademik olmaktan uzak olabilir; haddizatında ısrarla öyle bir kaygı gütmüş de değilim. Yazdıklarınızın halk tarafından da okunmasını istiyorsanız halkın sevebileceği, kendini yakın hissedebileceği bir üslup takınmalısınız, diyor Ahmed Saib Bey. Evet, yazdıklarım “amatör bir tarihçinin” tarih-biyografi denemeleri; ama yazdıklarımı sadece tarihçiler okusun istemiyorum. Kitapta adı geçen isimlere, vakalara meraklı herkes sıkılmadan, rahat ve keyifle okusun derdindeyim.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.